Cemer kent ekipmanları olarak ağırlıkla çocuk oyun grupları, dış mekân spor aletleri, macera oyun grupları ve kent ekipmanları ürünlerini satmaktayız.
Sektöre başladığım ilk yıllarda, bundan tam 9 yıl kadar önce, bugün geldiğimiz noktayı hayal edebilir miydin diye sorsalar, açıkçası buna evet diyemezdim diye düşünüyorum.
15 ülke ile başladığımız yolculukta bugün 75 ten fazla ülkeye ulaşmış bulunmaktayız.
Lokal pazarda liderliği açık ara önde götüren bir firma olarak, Avustralya’dan Şiiliye kadar dünyanın dört bir yanına parklar ve nitelikli sosyal yaşam alanları kazandırmanın büyük gururunu yaşamaktayız. (Bu makaleyi yazarken, dünyanın en uzak noktası, Yeni Zelanda dan da ilk siparişimizi almış bulunmaktayız 😊) Tarihe not düşüyorum. 24.06.2024
Bu 9 yıllık süreçte 50’den fazla ülkeye iş seyahati yapmış ve 600’den fazla firmayı ziyaret etmiş birisi olarak, İzmir’den de global firmalar çıkabileceğinin güzel bir örneğini herkese göstermiş olduk.
İzmirliler ve hatta Ege Bölgesi için genelde Akdeniz insanı derler ve rahatına düşkün tanımında bulunurlar.
Bu bağlamda, genel ihracat oranı, maalesef Marmara ve İstanbul bölgesiyle kıyaslandığında yok denecek kadar az bir orana sahiptir İzmir’de.
Ancak geldiğimiz noktada Singapur’da yolda yürürken bir Cemer oyun parkıyla karşılaşmak, ya da Londra da bir ara sokaktan geçerken herhangi bir okulun bahçesinde Cemer dış mekân spor aletlerini görmek, veyahut da Avustralya Sydney’e bir iş seyahatine gidildiğinde, pazarda lider firmalardan birisi olduğumuzu duymak, bizim için artık çok olağan bir durum haline gelmiştir.
Bugün geldiğimiz noktada Yeni Zelanda dan Şili’ye kadar tüm dünyayı kapsayan bir iş ağına sahibiz diyebilirim.
Tabi bu seyahatleri yaparken ister istemez sektörümüz ile alakalı farklı kültürler ve insanlarla da tanışma fırsatı yakalayabiliyoruz.
İzin verirseniz eğer, bazı gözüme çarpan ilginç detayları sizinle de paylaşmak istiyorum.
Mesela ülkelerin gelişmişlik düzeyiyle çocukların risk alma yetilerinin doğru orantıda ilerlediğine, çoğu kez şahit oldum diyebilirim.
Örnek vermem gerekirse eğer Norveç’te ya da Danimarka’da bir okulda ebeveynler çocuklarının daha fazla risk almaları adına öğretmenlere ve okullara daha fazla inisiyatif bırakabiliyorlar.
Okullarda oyun grupları seçilirken, çocuğun becerilerine katkı sağlayabilecek nitelikli, yeni nesil oyun gruplarının seçilmesine özen gösteriyorlar.
Bilinçli ebeveynler, çocuğun oyun oynarken aldığı yaşına uygun risklerden dolayı mutlu oluyorlar. Olası ufak düşme ya da yaralanma gibi durumlarda şikâyet etmiyorlar.
Çünkü bu ve benzeri oyun gruplarının uluslararası standartlarda üretildiğinin bilincinde oluyorlar.
Ancak az gelişmiş ya da gelişmekte olan bir ülkeye gittiğinizde ise tam tersi bir durumla maalesef karşılaşmanız epeyce mümkün olabiliyor.
Endonezya da yaşadığımız ufak bir olayda maalesef okul müdürü direk uyarı mektubu yazıp bu oyuncağın riskli olabileceğini tarafımıza bilinçsiz bir şekilde iletebiliyor. Ya da ebeveynlerden bu yönde şikayetler alabiliyorlar.
Halbuki aynı ürün Kanada da mevcut, Almanya da mevcut ancak çocukların yaşına uygun kontrol edilebilir risk alması, motor becerilerini geliştirmeleri ya da ürünün uluslararası tüm testlerden geçmiş olması, maalesef her aile için uygun olmayabiliyor.
Bir başka dikkatimi çeken konuda renkler ve renk seçimleri ile alakalı.
Renk seçimleri de dünyanın tüm bölgelerinde farklılık gösterebiliyor.
Mesela İskandinavya da en sevilen renkler siyah ve beyaz! Sarıya tahammülleri yok maalesef! Hele ki sarı, kırmızı, mavi yeşil hepsi bir araya geldi mi, bir de ürün plastik ağırlıklı oldu mu, o zaman işiniz çok zor demektir.
Bu durum güneye inildikçe değişiyor.
Orta Avrupa da daha çok pastel renkler ve maksimum 2 renk kombinasyonu tercih edilirken, Romanya, Bulgaristan ve Balkanlarda çok renklilik ve kırmızı halen daha popülerliğini devam ettirmektedir.
Avustralya ve Singapur gibi Okyanus ötesinde renk kombinasyonuna çok dikkat ediyorlar. Renklerin tüm projede bir uyum içerisinde bütün olması onlar için oldukça önem arz ediyor.
Siyah ya da beyaz tek başına onlar için hiçbir anlam ifade etmiyor diyebiliriz.
Sonuç olarak; bugün geldiğimiz noktada, dünyanın dört bir yanına ulaşmış, önde gelen oyun grubu ve kent ekipmanları üreticilerinden birisi olduğumuzu memnuniyetle belirtmek isterim.
Hedefimiz, her geçen sene üzerine koyarak, global pazarda elde ettiğimiz güçlü pozisyonumuzu daha da ileri götürmektir.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Saygılarımla.